Sabah gazetesinin köşe yazarı Mehmet Barlas'ın bugün (31.01.2018) ''Bunlara bakarsanız ne yol ne köprü ne de geçiş yapabilirsiniz'' başlıklı yazısında, Gezi Platformu ve CHP'lilerin Atatürk Kültür Merkezinin yıkılmasına karşı gelmelerini, aynı zamanda 3. Havalimanı, Kanal İstanbul projesi ve 3. köprünün ekolojik dengeyi bozacağından dolayı istememelerini eleştirmiş.
Ve yazısında bunlara kalırsa ne yol ne köprü ne de geçiş yapılır diyor.
Evet haklı...
Böyle bakarsak ekolojik dengeyi bozmamak çok zor ama yatırım önemli...
Fakat doğru projelerle yapılan işlere -bunlar doğaya ve gelecek yıllara minimum zarar maksimum verim sağlayacak şekilde hesaplanması durumunda kimsenin karşı çıkmayacağı aklın yoludur.
Mehmet Barlas'ın Amasya'da ki Ferhat ile Şirin su kanalından haberi olsaydı böyle bir yazı yazar mıydı bilmiyorum. Çünkü büyük bir miras olan o kanal taş ocağı yüzünden yıkıldı, hatta yok oldu denecek hale getirildi.
Ya da İzmit körfezinden. Çünkü İzmit körfezi etrafında ki büyük sanayi işletmelerinin atıkları yüzünden aşırı halde kirlendi. Denizin kenarında yürürken bile rahatsız olacak kadar ağır ve pis bir kokuya sebep olundu.
Ya da gittikçe azalan su kaynaklarından. Her derenin önüne kurulan bir HES, akarsuların dengesini bozduğu gibi kimi bölgeler de tarım arazileri de susuz kaldı.
Barlas'ın İstanbul'da ki aşırı betonlaşmanın kültür şehri İstanbul'u ne hale soktuğundan haberi vardır elbette.
Fakat her işi icraat ya da halka hizmetmiş gibi görmek/göstermek o işi yapanlara açıktan destek olmaktır. Barlas'ın 'bunlara bakarsanız' diyerek eleştirdiği kişilerin daha beterini 'sen ne yaparsan iyisini yaparsın' diyerek kendisi yapıyor. Ne yapılırsa yapılsın neye sebep olacağı düşülmeden kabul edilip doğru sayılıyor.
Elbette yollar, köprüler, geçişler yapılacak. Bunlar yapılırken bazı değişiklikler mutlaka olacak. Fakat ormanlara, denizlere, su kaynakları üzerine yapılan işletmeler, yollar, köprüler vd. doğayı hırçınlaştırıyor. Bunun vahim sonucunu yıllar sonra su kıtlığı yaşadığımız zaman ya da düzeltilemeyecek kadar ileri gidilmiş işlerde göreceğiz.
Doğanın katledilmesine, üzerine yollar, binalar, geçişler yapıldığı, fabrikalar kurulduğu için göz yumanlar doğaya sırt çevirmişlerdir. Doğa bunun bedelini mutlaka soracaktır. Hemde ne CHP'ye ne de Gezi Platformuna bırakmadan.
Ve yazısında bunlara kalırsa ne yol ne köprü ne de geçiş yapılır diyor.
Evet haklı...
Böyle bakarsak ekolojik dengeyi bozmamak çok zor ama yatırım önemli...
Fakat doğru projelerle yapılan işlere -bunlar doğaya ve gelecek yıllara minimum zarar maksimum verim sağlayacak şekilde hesaplanması durumunda kimsenin karşı çıkmayacağı aklın yoludur.
Mehmet Barlas'ın Amasya'da ki Ferhat ile Şirin su kanalından haberi olsaydı böyle bir yazı yazar mıydı bilmiyorum. Çünkü büyük bir miras olan o kanal taş ocağı yüzünden yıkıldı, hatta yok oldu denecek hale getirildi.
Ya da İzmit körfezinden. Çünkü İzmit körfezi etrafında ki büyük sanayi işletmelerinin atıkları yüzünden aşırı halde kirlendi. Denizin kenarında yürürken bile rahatsız olacak kadar ağır ve pis bir kokuya sebep olundu.
Ya da gittikçe azalan su kaynaklarından. Her derenin önüne kurulan bir HES, akarsuların dengesini bozduğu gibi kimi bölgeler de tarım arazileri de susuz kaldı.
Barlas'ın İstanbul'da ki aşırı betonlaşmanın kültür şehri İstanbul'u ne hale soktuğundan haberi vardır elbette.
Fakat her işi icraat ya da halka hizmetmiş gibi görmek/göstermek o işi yapanlara açıktan destek olmaktır. Barlas'ın 'bunlara bakarsanız' diyerek eleştirdiği kişilerin daha beterini 'sen ne yaparsan iyisini yaparsın' diyerek kendisi yapıyor. Ne yapılırsa yapılsın neye sebep olacağı düşülmeden kabul edilip doğru sayılıyor.
Elbette yollar, köprüler, geçişler yapılacak. Bunlar yapılırken bazı değişiklikler mutlaka olacak. Fakat ormanlara, denizlere, su kaynakları üzerine yapılan işletmeler, yollar, köprüler vd. doğayı hırçınlaştırıyor. Bunun vahim sonucunu yıllar sonra su kıtlığı yaşadığımız zaman ya da düzeltilemeyecek kadar ileri gidilmiş işlerde göreceğiz.
Doğanın katledilmesine, üzerine yollar, binalar, geçişler yapıldığı, fabrikalar kurulduğu için göz yumanlar doğaya sırt çevirmişlerdir. Doğa bunun bedelini mutlaka soracaktır. Hemde ne CHP'ye ne de Gezi Platformuna bırakmadan.
Yorumlar
Yorum Gönder